-
Telefon:
-
Mail:
- Teklif Al
Tele tıp nedir?
Uzaktan
teknolojilerin sağlık alanındaki popüler konularından biri de teletıp veya
tele sağlık olarak bilinen uzaktan sağlık hizmetleridir.
Ne Zamandan Beri?
Modern
teletıp, 1960’lı yıllarda, Logan Uluslararası Havalimanı çalışanlarına ve
yolcularına yönelik, Massachusetts General Hospital tarafından oluşturulan, bir
multidisipliner hastanede uzaktan klinik değerlendirme yapılması ve Nebraska
Üniversitesi’nde telepsikyatri değerlendirmeleri ile başlamıştır. 1990’lı
yıllarda internetin ve dijital teknolojilerin gelişmesi ile popülerliğini
yeniden kazanmıştır
Nedir?
DSÖ
(Dünya Sağlık Örgütü)’nün 2010 yılında yayınladığı teletıp raporundaki tanıma
göre, “mesafenin kritik bir faktör olduğu durumlarda, hastalık ve
yaralanmaların tanı ve tedavisi ve hastalıklardan ve yaralanmalardan
korunulması; araştırma, değerlendirme ve sağlık çalışanlarının sürekli eğitimi
ile bireylerin ve toplumlarının sağlığını geliştirmek ile ilgili bilgi
alışverişi için, sağlık profesyonelleri tarafından, bilgi ve iletişim
teknolojileri kullanılarak sağlık hizmeti sunumu” olarak tanımlanmıştır
Teletıp
ve tele sağlık iç içe geçmiş kavramlar olmasına rağmen aralarındaki en büyük
fark, teletıbbın klinik kullanıma uygun olarak tanı ve tedaviye yönelik olması
ancak tele sağlığın koruma, önleme, eğitim gibi diğer genel sağlık
uygulamalarını da içerebilmesidir
Bunların
yanı sıra “e-health” (e-sağlık), elektronik sağlık kayıtlarını da içeren elektronik
ortamda yapılan tele sağlık uygulamalarının geniş bir kapsamı olarak
nitelendirilirken; “mHealth” (mobil sağlık) da “mobil bir platformu
tıbbi cihaza dönüştürmek için” yada “sağlığa yönelik oluşturulmuş bir mobil
cihazın tıbbi aksesuarı olarak” ortaya çıkarılan sağlık uygulamalarını
kapsamaktadır
Nasıl Yapılır?
Tele
sağlık ya da teletıp uygulamaları, eş zamanlı (senkron) olabildiği
gibi, asenkron da olabilmektedir. Senkron uygulamalara örnek olarak
video konferans (eş zamanlı video, görüntü ya da ses paylaşımı) verilebilir. Bu
duruma örnek olarak, gerçek zamanlı hastaların hekimlerden danışmanlık hizmeti
alması, hekimler arası konsültasyon, tanı koyma, hasta yönetim süreçlerine
dahil olma ve hasta monitörizasyonu da örnek olarak verilebilir
Asenkron
uygulamalar ile “sakla ve ilet” felsefesi ile medikal görüntülerin, laboratuvar
sonuçlarının, biyolojik verilerin belirli bir veri tabanında toplanması ve
ilgili sağlık profesyonellerine iletilmesini amaçlamaktadır. Bu verilerin
depolanması ve aktarımı sırasında kullanıcılar, eş zamanlı olarak iletişim
durumunda olmayabilir.
Kimler Kullanıyor?
Hasta-hekim
ilişkisi çerçevesinde en yüksek oranda teletıp kullanılan üç
alan, radyoloji (%39,5), psikiyatri (% 27,8) ve kardiyolojidir (%
24,1). Hekim-hekim/diğer sağlık hizmeti vericileri arasındaki iletişimde
ise teletıp kullanımı açısından, acil tıp hekimleri %39 ile ilk sırada yer
alırken, onları patologlar (% 30) ve radyologlar (%25,5) takip etmektedir. Yine
aynı ankete göre, video konferans yöntemi, tüm alanlarda kullanılan en popüler
yöntem olmakla birlikte, bu yöntemi kullananlar arasında acil tıp ilk sırada
yer almaktadır
Nerede
kullanılıyor?
Dünya
Sağlık Örgütü’nün eHealth hakkında yayınladığı üç raporda ortaya çıkan tabloda,
en çok teletıp kullanılan bölgeler Amerika, Avrupa ve Batı
Pasifik olarak saptanmıştır. En çok kullanılan alan, sıklıkla ulusal
programlar olarak belirlenmiştir. Yine AMA’nın teletıbba yönelik yaptığı anket
çalışmasında, kentsel bölgelerden gelen yanıtlar, kırsal kesimlere göre daha
fazladır
COVID-19 Sürecinde Teletıp Uygulamaları
Konusundaki Derlemeler
Uzaktan
değerlendirme ve tanı sistemlerine en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde
COVID-19 ve teletıp ile ilgili yapılan çalışmalara, evden konsültasyon
hizmetleri, telekonsültasyon, teleradyoloji ve acil sağlık hizmetlerine ait
online sorulardan oluşan triyaj sistemleri, tele-dişçi ve COVID-19 nedeni ile
izolasyondaki hastalara ve temassız hastalara yönelik videokonsültasyon
hizmetleri örnek olarak verilebilir. Hamm ve arkadaşları tarafından yapılan,
iki farklı kurum deneyiminin paylaşıldığı literatür derlemesinde COVID-19
salgını süresince acil tıpta teletıp uygulamalarına örneklerle yer verilmiştir
COVID-19 Öncesi Acil Tıpta Teletıp
Uygulamaları
•
Yanık ve travma transferi kararı (Tele-triyaj)
•
Kırsal travma yönetimi (Teletravma)
•
Atipik vakalarda akut miyokard infarktüsü yönetimi
•
Akut inme (Telestroke)
•
Ultrason uygulamaları
COVID-19 Sonrası Acil Tıpta Teletıp
Uygulamaları
Koruyucu
ekipman kısıtlılığı, hastane afet yönetimi planlanması ve enfeksiyondan korunma
gereksinimi, izolasyon ve minimum temas zorunluluğu gibi etkenler, acil tıp
departmanlarını şu konularda teletıp kullanımına yönlendirmişlerdir.
Triyaj
•
Aciliyetin belirlenmesi
•
Düşük aciliyetli hastalarla etkileşim
•
Sonlanımların tartışılması
•
Taburculuk planlanması
Bu
uygulama, her ne kadar ilk etapta hasta bekleme sürelerini ve hastaların bu
süreyi beklemeden hastaneden ayrılma oranlarını azaltmak için, hekimlerin
triyaja katılmasına yönelik başlasa da, acil olmayan hastaların hızlı
taburculukları, triyaj alanında ya da bekleme salonundan görüntüleme ve
testlerinin başlatılmasına yönelik çabaları içermektedir. Bu durum kişisel
koruyucu ekipman kullanımını azaltmakta, COVID-19 dalgalarında, çok az
teste ihtiyaç duyan ya da hiç teste ihtiyaç duymayan hastaların da
yönetimini kolaylaştırmaktadır
Klinik Bakıma Destek
Hastaların
tanıya yönelik testlerinin uygulanması kısmında laboratuvar, görüntüleme gibi
birimlerde çalışan kişilere yönelik uzaktan uygulama gerekliliği doğmaktadır.
Bu durum gibi hastanın takibi süresince iletişimi, tekrar muayenesi, izlem ve
taburculuk kararının paylaşılması gibi konularda da teletıbba gerek
duyulabilmektedir
Acil Tıp Uzmanlık Öğrencilerinin
Danışmanlığı
Bilindiği
üzere acil tıp eğiticileri arasında yer alan yüksek riske sahip, hamile, ileri
yaşa sahip, immünsüprese hekimlerin, COVID-19 hastaları ile temaslarını
azaltmaya hatta bazı 50 yaş üzeri hekimlerin yüksek riskli işlemlerden uzak
fakat sanal ortamda gözetmenlik ederek katkıda bulunmalarına yönelik önlemler
alınmıştır7,8. Hatta tıp eğitimi akreditasyon konseyi (ACGME) tarafından da
uzman ve asistanların COVID-19 pandemisi sürecinde teletıp ile hasta bakımına katılımına
teşvik edildiği bir rapor yayınlanmıştır
COVID-19 Alanında Uzman Konsültasyonu
Teletıp
yardımıyla, yetkinliği olan bir acil tıp uzmanı gözetmenliğinde, diğer
bölümlerin de COVID-19 hastalarının değerlendirilmesine katılımı açısından
planlamalar yapılmış, hatta SARS-CoV-2 pozitif olarak tespit edilen ancak
asemptomatik olan sağlık çalışanlarının da uzaktan bile olsa, pandemiye katkı
sağlaması konusunda görüş bildirilmiştir
Acil
tıp dışında tele sağlık ve teletıbba ilişkin, 2020 yılında sadece Pubmed
içerisinde otuza yakın sistematik derleme mevcuttur. Kullanım alanlarına
yönelik örnekler ise şu şekilde özetlenebilir:
Üroloji
alanında kullanımında prostat kanseri, komplike olmayan üriner
sistem taşları, inkontinans, komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonu ve pelvik
organ prolapsı gibi tanılarına yönelik klinik senaryolara dayalı karar destek
sistemli mobil uygulamalar, video vizitler, telefon aramaları, internet/web
tabanlı programlar aracılığı ile başarılı şekilde implante edilmiştir
Ortopedi
alanında: Video ya da telefon konsültasyonunun yer aldığı çalışmaların
dahil edildiği sistematik bir derlemede postoperatif ortopedik
değerlendirmenin Skype ile ya da yüz yüze yapılmasının, hasta memnuniyeti
açısından istatistiksel olarak fark yaratmadığı görülmüştür. Minör travma
hastalarında inspeksiyonda yer alan ödem, kızarıklık gibi bulguların
değerlendirilmesinin, teletıp uygulamaları ve yüz yüze değerlendirme ile
kıyaslandığı bir çalışmada, teletıp uygulamalarında doğruluğun %95’in
üzerinde olduğu saptanmıştır. Genel travma hastaları hakkında teletıp
uygulamalarının yer aldığı çalışmalarda ise sıklıkla klinik sonuçlar ve
memnuniyet karşılaştırmaları yapılmıştır.
Hastalar
ve cerrahlar arasında memnuniyet derecelerinin karşılaştırıldığı bir meta
analizde, hasta tatmini açısından bir fark olmadığı görülmüş, hatta hastaların
komplikasyonları ve sonlanımlarına yönelik değerlendirmelerin de
yapılamamasının, hasta güvenliği konusunda eksikliklere sebep olduğu
belirtilmiştir
Kalp
ve damar cerrahisi alanındaki teletıp uygulamalarının yer aldığı bir
derlemede, EKG, ekokardiyografi, koroner anjiyografi, kardiyak MR
görüntülerinin telefonla ya da videokonsultasyon ile paylaşımı
(tele-transmission), bu yolla uzaktan ameliyat kararının verilmesi, ve
postoperatif dönemde kalp yetmezliği ve ICD’li hastaların takibi, uygulamaların
çoğunluğunu oluşturmaktadırDerleme özellikle hastane öncesi triyaj
uygulamalarına yönelik EKG’nin akıllı saat gibi diğer giyilebilir
teknolojilerle de paylaşılarak, atriyal fibrilasyon ve STEMI’nin tedavisinde
etkili bulunduğu çalışmaları da içermektedir
Kulak
burun boğaz alanında teletıp uygulamalarının olduğu sistematik bir
derlemede ise teletıpta görüntü kalitesinin, tanı uyumunun, hasta tatmininin
araştırıldığı çalışmalar değerlendirmeye alınmıştır. Tele-otoloji konusunda
KBB uzmanı, deneyimli videootoskopist, hemşire ve hekimlerin yer aldığı bir
çalışmada, çocuk ve yetişkin hastaların (sıklıkla timpanik membran)
görüntülerinin, tanıda yardımcı olacak kalitede olup olmadığı değerlendirilmiş
ve tanı için yeterli görüntü olarak değerlendirilme oranı %62-100 arasında tespit
edilmiştir. Fakat tanısal uyumluluk için bu oranın % 32-100 arasında
oldukça değişkenlik gösterdiği raporlanmıştır. Kulak burun boğaz polikliniği
başvuru nedenlerinin yanı sıra kanserler, tiroid hastalıkları, postoperatif
kontroller ve konuşma terapileri nedeni ile yapılan hasta başvurularında hasta
memnuniyet oranlarının %80 ve üzerinde olduğu saptanmıştır. Hekim memnuniyet
oranları ise 6 çalışmanın 4’ ünde %85’in üzerinde bulunmuştur.
Beyin
ve sinir cerrahisi alanında teletıbbın travma triyajında, inme
triyajında, ayaktan hasta takibinde (pediatrik, spinal, postoperatif)
kullanımlarına yönelik prospektif ve retrospektif çalışmaların yer aldığı bir
derlemede, hastaların memnuniyet oranları birçok çalışmada %100 olarak tespit
edilmiştir.
Telekonsültasyon amacı ile kullanılan
teletıp uygulamalarının;
•
kafa travmalı hastaların triyajında, nörolojik sekeli olmayan kafa travmalı
hastaların gereksiz nakillerini azalttığı,
•
telefonla konsültasyon ile kıyaslandığında trombolitik uygulamasının yapılan
çalışmalarda daha iyi sonuç verebildiği,
•
yapılan bir çalışmada 10 günlük mortaliteyi azalttığı, daha doğru tanı
sağladığı,
•
operasyon gerektiren pediatrik kafa travması hastalarının transferini
hızlandırarak hastaneye yatış süresini kısalttığı,
•
akut travma triyajı ve transferinde, teletıp uygulamasının geleneksel yönteme
göre transferi hızlandırdığı,
•
daha az gereksiz transfer yapıldığı ve
•
daha kısa transfer süreleri sağladığı gösterilmiştir.
Spinal
muayenelerin sanal olarak ve yüz yüze yapıldığı üç çalışmanın dahil
edildiği bir sistematik derlemede, hasta muayenelerinin; düz bacak
kaldırma testi, lomber omurga hareketliliği, sırt kas dayanıklılığı
değerlendirmeleri ve lomber motor kontrolleri (her ne kadar bir fizyoterapist
eşliğinde de olsa) video görüşmelerle sağlanmış olduğu raporlanmıştır.
Sonuç
COVID-19
sonrası yapılan teletıp uygulamalarının hayata geçirilmesine yönelik çabalar
artmıştır. Acil tıp içinde, diğer branşların acillerinde uygulama
aşamasına ya da yazılım haline gelip çalışmalar yapılmaktadır. Fakat
yaygınlaşma ve günlük kullanım pratiğine girmesi hukuki ve etik faktörler
yönünden etkilenmektedir. Bu uygulamaların ülkeler ve uluslararası
oluşturulacak hasta hekim ilişkisine dair etik kurallara; tedaviye yönelik
sorumluluk ve sağlık hizmeti sunumuna ait karşılığı konusunda hukuksal
netliklere ve tabi ki hasta bakım süreci ve sonlanımlarını, geleneksel
yöntemlerle karşılaştıracak daha çok randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç
duyulmaktadır.
Yorumlar(0)
Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.